Kulağı delen çekirgeler kadar hür değilsiniz
Hürriyetiniz, harmanınız doluyken en çok sizin
İhtirasınız, yolları daraltan taşkınlıkta
Keyfiniz, sofra başında tıkınmaktan ibaret
İktidarınız, iş başında dikteden yana
Ve iş yürürken çocuklar, nesneleriniz
Sonra unutulan paçavralar bellediğiniz
Kavga ediyorken onlar ve oyunlarda kahraman
Kadınlarsa çalışırken, sofra kurarken ve yatakta
Söz alırken, kaşığın tersi belki patlar şakakta
Kadınlar, anne, işçi, aşçı, terzi ve dahası
Kadınlar, pek anılmaz, düşülmezse tasaya
Hürmeti bıraktınız, saygıyla birlikte çoklukla
Paylaştığınız lokmalara hayıflanır oldunuz yoklukta
Yerleşikken göçebe tavrı, yerinizden etti sizi
Ve onurunuz pespaye düştü ayaklar altına
Zulmettiniz, zulmedene seyirci kalarak
Haksızlığa uğrayana susup ilenç kazanarak
Dağıldınız, parçalandınız aynı mahalde
Kitaptan konuşanlar yaşayınca kitapsız
Yaşamadınız sözleri aynı minvalde
Tadı kalmadı yaşamın köy denilen köntte
Tek doğa var hür ve gürbüz kentte olmayan
Ve kentte olmayan korkular yıldızlı gecelerde
İyi ki bitiyor iş ve boşalıyor köntler
Köntlüler, siz gidince köyler ne güzel