ev seni sarmalayan ölü deri ağzı açık düşlerinde gezerken zihin yeniden kuruluyor
insan ne kıymetli ot gibi büyüyor aslında büyüyen her şey kıymetli
hadi bana bir şey söyle ağaçların bu aralığında toprağın üzerine bir ev gibi çakılmışken
yürüyor uzun uzun yürüyor ağacın gövdesinden aşağı doğru uzun bacaklarıyla
kendisini belli etmeden nasıl da zarif nereye gidiyor bunun bir önemi yok sen kuşları dinle
ev bir kedidir ama kedi bir ev değildir böyle söyledim çünkü karşı komşum da bir kedidir
bir kedi hem ev hem de karşı komşum olamaz çocuk oturmuş ufuk gazozu içiyor evin taşlığına
orman yanıyor çocuğun haberi yok ama çocuk bir ev resmi çiziyor dumanı tüten
bu ev resmi çizen çocuk gazoz içen çocuk değil bu çocuğun başka resimleri de var
ismini söylemeyeceğim bunun bir önemi yok sen kuşları dinle
evin bir yapı olarak her yerde bulunması belki huzursuzluğum bundan
insan bir konuttur ama tam da öyle değil huzursuzluğuma humuslu bir hu!
rüyalarıma ince belli bir çay bardağı gibi giriyor diye yazdım ve gözümde büyüdü ev
çünkü kuş yuvalarını seviyorum ama kırlangıç yuvalarını değil kırlangıç şehir kuşudur
rüzgârsız bir köşede topaklanmış bir bunaltı gibi durur kırlangıç yuvaları
ben nasıl görmüşsem her şey öyledir buna kendimi inandırdım ama bunun bir önemi yok
bir odayı diğerlerinden ayırıp bir toplama ulaşmak bir çokluk etmez
kapılar açıksa hepsi bir'dir evde kapılar sürekli açılır kapanır
ama bazı kapıların açıldığını kimse göremez o zaman homojen bir şarkı olur sessizlik
açıksa kapılar bahtı da açık olur insanın her evin bir geometrisi vardır bunu kuşlar bilir
evin içinde odalarda yürüyerek bilemez insan evin sınırlarını salyangoz ya da kaplumbağa
gibi kabuğuna çekildiğinde içine kapanır ev ve kuşattığında seni ama bunun bir önemi yok
evi içeriden değil dışarıdan kavrarsınız dedi sokakta adamın kibarı
adamı paranteze aldım saat beş rüzgâr sesleri taşıyor –yumuşak –korkunç
–bir acıya gebe fısıltıları duyuyorum herkesin evi kendinde
taşıdığı en az bir an vardır o an ev nedir diye sordum bazı cevaplara ihtiyacım var
bir bulut güneşi örtüyor yanımda ayakkabılarım ev dolambaçlı bir yol daha fazlası değil
ilerideki patikayı anlatmayacağım bunun bir önemi yok