BÜŞRA KILIÇ
eski mahalle yeni dünya
karnında dizleri
dizinde gözler
gözlerinde iri biri
yanağında çiller
kucağında pileleri, ayaklarında zincir
bacaklarında halat
omzundan bir ışık
bir karanlık yolun ışığı
-kurak bir mahallenin sarmaşığı -
büyüyor.
öğle yemeğinde eski aşıklar sırayla heyecanlanıyor.
göğüste çorba, dilde makas.

bütün acılarımızı yeşertmek zorunda olduğumuz dünya denen bir yerde
durup durup ikide bir
herkes yerini bilsin diye uğraşmaktan vazgeçiyorum.
herkes yerimi bilsin diye de.
bazen saklanmak için ses çıkarmamız gerekir
(böö)
ya da görünmemek için açıklık.
bir de öyle deniyorum
böylece herkese ne öğretmeye çalışıyorum ?
birden gelen bu soru aklımı çıkarıyor.
(nasılsın?)
bunları unutmak için kafamı çevirdiğim yerde
ortada  mahalleliler,
güveyi solduracak telaşlar,
kendiyle çelişebilen bir sakin var.
kadim bir zanaat olarak ısrarlı takipten bahsedip
rüyamda iki ayı tarafından kovalanıyorum
ve bir heves öldürüyorum bana uyuyor numarası yaptıran herkesi.