• Silahsız devrim olmaz. Che Guevara da bunu söylüyor. Onun filmi var motosiklet günlüğü diye, onu izledim. Orada söylüyor. Aynı fikirdeyim. Zor kullanmak lazım. Gidip çıngar çıkaracağımdan değil de. Devrim öyle çıkıp şarkı söylemekle olmuyor yani, devrim yapacak arkadaşların aklında olsun bu bilgi. Eskiden Alparslan Türkeş'i çok severdim. Sonra hayatını okuyunca nefret etmeye başladım. O yüzden çok okumamak lazım. Adam bildiğin Amerikan yetiştirmesi. Endüstri meslek lisesindeyken popüler biriydim. O yüzden ülkücüler reis olmamı istediler. Kabul etmeyince dövdüler beni. Sonra beni dövenleri tek tek yakalayıp intikamımı aldım. Öyle kavgacı bir tip de değildim açıkçası. Beladan uzaktım. Sonra ülkücülerin kitaplarını okudum. Arada kaldım. Daha sonra fetöcüler geldi. Beni sohbetlerine götürdüler. Dedim ne güzel anlatıyorlar. Çok sevdim orayı. Sonra namaz vakti geldi, hepimiz mecburen namaz kılacağız şimdi dedi biri, o mecburen lafı olmadı. Sonra onların da kitaplarını okudum. Arada kaldım. En son sol kitapları okudum. Ulan dedim ben solcuymuşum. Bir gün ülkücüler beni kavga etmeye çağırdı. Ben dedim, ben kavga etmem. Neyse gittik. Binanın ikinci katı solcuların bölgesi. İçeriye bir girdik ne kadar solcu erkek varsa kaçtı gitti. Bir tek solcu kızlar kaldı. Onlar kaçmadı. O gün anladım ki, bu solcu kızlardan elimde on tane olsun dünyayı fethederim. Çanakkale ruhu vardı solcu kızlarda. Bir tanesinin kafasına tüple vurdular hiç bir şey olmadı. Solcu kız dedin mi bir çekineceksin, yumrukla vuruyorlar vuruyorlar düşmüyor solcu kızlar. Hiç bir şey olmamış gibilerdi. Solcu kızlarda iman gücü vardır.
• Bir anlama isteği takıntısı var. Anlaşılacak bir şey varmış gibi. Halbuki yaşa gitsin yani. Tuncay abi, bizim bir arkadaş vardı, onun okumadığı kitap kalmadı, dedi. Sonunda dinden çıkmış. Evde kitaptan adım atacak yer kalmadı dedi. Eskiden olayların gidişatına müdahalede bulunurdum, bak derdim filan kimse, şöyle şöyle yapmalısın yoksa çok büyük sıkıntılar bekliyor kapında, sonra baktım bunun cezasını görüyorum, onu kurtarayım derken kendimi yakıyorum, çünkü bu kadere müdahale oluyor bir yerde, yaklaşık dört ay kör gezdim ben. sonunda dedim tamam bundan sonra kimseye bir şey söylemeyeceğim.
• Kertenkele öldürmek sevap demişlerdi. Ben çok kertenkele öldürdüm mesela. Sonunda beni tuttular kertenkele padişahına götürdüler. Sabah bir uyandım vücudum kertenkeledekiler gibi kabarıklıklarla kaplı. Dermatoloğa gittim ilaç verdi. Bir gün Hazreti Musa, Allah'a demiş ki: "ademi yaratmadan önce ne yapıyordun?" Allah gülümsemiş ve tarihe geçen şu cevabı vermiş: "hangi ademden bahsediyorsun?" Hahahah.
• Bir ara psikoloğa gittim. Ama hiçbir işe yaramadı. Kendi psikolojimi kendim düzettim yine. Zaten her şeyi tek başıma yapmak zorunda kaldım bugüne kadar. Engerek yılanları geceleri de aktiftir. Seni görünce kaçmazlar, neden, çünkü kendilerine güvenleri vardır. "Sıkıysa gel" diye beklerler, "Gel de gadanı alayım senin" derler. En sevdiğim yılanlardan biri de bozyörük yılanıdır. Tarım dostu olan bu yılandan yılda 8-10 tane yakalarım. Engerek de yakalarım ama sonra salarım geri. Küçük bir çıtırtı ya da renk farkından ayırt ederim onları. İnsanlar çok boş işlerle uğraşıyor, sonra da gelip bana küsüyorlar. Ulan ben mi kayyum atadım okulunuza, corona mikrobunu ben mi yaydım, ben mi mutasyona uğrattım, ben mi kestim apartmanınızdaki doğalgazı, ben mi yalnız bıraktım sizi? Evet bütün bunlara ben sebep oldum maalesef. Karşı dağda bir kuzuyu kurt kapsa vebalini boynumda hissederim.
• Bir tane evliya varmış. 20 sene boyunca bu adam ne söylese çıkmış, aynen gerçekleşmiş dedikleri. Sonunda uzun süredir bekleyen şeytan gelmiş, "olum sen Allah'sın lan bence" demiş. "Allah olmasan bu kadar şeyi nasıl bileceksin?" Adam'ın aklı bir bulanmış orda, ulan hakikaten ha, hiç aklıma gelmedi ama böyle bir şey olabilir mi, derken şeytan amacına ulaşmış. insanlar çok şişko ya da fazla uzun kimselerin dayak yiyişini izlemeyi sever. Halbuki şişko olanı biraz itelesen top gibi yuvarlanıp gidecek zaten, uzun olan zaten ayakta zor duruyor, buna rağmen iriyi dövdü diye normal ebattaki adamı överler ve bu işten para kazanırlar çok. Bunlar da hayatımızın bir parçası.
ERTAN:
istesem herkesle dört dörtlük geçinirim. Herkes de beni sever. Bak mesela Abuzer -karakter meselesi- herkesle şakalaşıyor, ediyor, ben yapamam. Benim yapımda yok. Sözümü de sakınmam, çünkü hayatta en sevmediğim şey birine yağcılık yapmaktır. İstesem en alasını yaparım, 8 senedir buradayım, elime binlerce yağcılık yapma fırsatı geçti ama yapmadım. Karım da Elazığlı, burada komşuluk ilişkileri sıfır, istesem ben de kimseye insanlık yapmam ama karakterime ters. Kimseyle muhatap olmam kolay kolay. Bizim Türk futbolcuları hemen şımarır. Hatta bir yerde okudum, Messi, Arda'ya sen bizim kadar çalışmıyorsun demiş. Boş ver iyi ki de gs'ye gelmedi, gitsin Başakşehir'e orayı batırsın. Herkes arda gelseydi keşke diyor, istesem ben de derim. 8 senedir bu hastanede çalışıyorum, 34 senedir de bu dünyadayım, birisi ardayı övecekse buna en başta benim hakkım var ama elhamdülillah böyle şeylere tenezzül etmiyorum. Bak şu an abdestliyim ne bir günaydın deme var, mesela ben ilk işe başladığım gün, Olcay bey vardı o zaman, hoş geldin sana hastaneyi bir gezdireyim dedi, vallahi bir hoşuma gitti ki hiç unutmam o günü, o yüzden her aklıma geldiğinde Olcay beye Allah ondan razı olsun diye dua ederim.
İstesem etmem, ne yani mecbur muyum buna? İki güler yüz gösterdi diye, boş versene Allah ne yaparsa yapsın, ister razı olur ister olmaz bana giren çıkan ne bunda, başkası olsa böyle düşünür. Ben askerliği hatay'da yaptım. Şu an devletimiz kurtuluş savaşından beri en büyük işi yapıyor. Biz Elazığlılar devletçiyizdir. Ben kürdüm ama hiçbir zaman milliyetçilik yapmam, istesem ben de yaparım, bu Gülten Kışanak'tan çok benim hakkım. Benim babam Selahattin Demirtaş'ın babasının iş yerinde şoförlük yaptı. Bunu anlatınca allah allah diye hayret ediyorlar. İstesem anlatmam kendime saklarım. Bana ne, öküz geldiniz öküz gidin, ilim kendini bilmektir, sen kendini bilmezsen senden bir halt olmaz. Vallahi hiç alışamadım buraya. Ben Fırat üniversitesinde okudum. 8 sene oldu buraya geleli ama alışamadım. İstesem alışırdım, herkesten de iyi uyum sağlardım, doğma büyüme buralı gibi takılırdım ama memleket başka. Ben de vefasız olurum, nankör olurum, yediğim kaba tükürürüm, bunları yapmayı ben de bilirim. Dedim ya, anlattığım gibi, ne düşünüyorsun insanlar hakkında? Bak mesela hüsnü iyidir, onla mesela hiçbir sorun yaşamadım. İstesem onla da yaşardım, illaki bir şey bulurdum gıcık kapacak. Ben mesela buraya ilk geldiğimde, ilk altı ay hep kalorifer peteğinin üstünde oturdum. Hiç odaya girmedim, istesem girer otururdum, kim ne diyebilir ama benim yapıma ters. Terazidere durağı var biliyor musun, havalimanının orada, ben hep önünden geçiyorum. Mesela ben bizim oralı olup da örgütü destekleyenlerle sürekli kavga ederim. Kavga ederim derken azarlayıcı tonda uyarırım yani. Tutup da kafalarına vurmam yani, istesem onu da yaparım ama ölürler başıma bela olurlar dangalak oğlu dangalaklar.
Maç tivibudaydı. İnternetten izledim. bilgisayarı telefona bağladım. Bayağı netti valla bilmiyorum. Belki de benim internetten öyle. Allah'ın yarın ilk soracağı soru internetini nereye bağladığın, ikincisi doğum gününü nerede kutladığın. Mesela muhafazakar deyince neyi kastediyorsun? Kadıköy mesela sahil kenarı, gezecek çok yeri var, Ümraniye öyle değil. Belki de Ümraniye'nin de deniz gören yerleri vardır da ben görmemişimdir. Her aletin bir amacı var. Mesela çekicin, çivinin, tasın, bardağın. Telefonun mesela şarjı bitiyor şarj ediyorsun telefonu dimi, aynen öyle insanoğlunun da ona ayrılmış bir zamanı var. Vadesi bitince ahirete intikal ediyor. Ve elhamdülillah sonunda geberip gidiyor. Ben hep böyle bakıyorum. Param olursa Passat'a binerim. Daha fazla param olursa BMW'ye binerim çünkü ayet var. Onlar düşünmezler diyor Allah. Ben mesela nefsimi düşünerek hareket edersem beni uyar tamam mı, çünkü sonuçta insanım hata yapabilirim. Bunları kişilik özelliğimden dolayı anlatıyorum. Çünkü bence önemli olan samimiyettir. Yoksa ha psg yenmiş ha real Madrid önemli değil benim için. Mesela Cristiano Ronaldo eskisi kadar iyi çalım atamıyor artık ama bunun için Allah'a isyan etmek bir şey değiştirmez. Allah'a yine şükredeceksin. Ben mesela şu an ahir zaman özelliklerini gösterdiğimizi düşünüyorum. Amerika'da katliam olmuş, bunu yapana değil yaptırana bakacaksın çünkü ayet var bu konuda, Amerika kahredilecek diyor. Sonuçta ölen masum insanlar için üzülüyoruz. İstesem üzülmem, ben de gamsız olmayı bilirim ama önce insan olmak lazım. Cep telefonunun özelliklerini herkes bilebilir. Yarın ahirette bize ilk telefonu nasıl şarj ettiğimiz sorulacak.
Eğer kendi şarj aletimizi yanımızda getirmeyi unutup, bir başkasından rica ederek onun şarj aletini kullanmışsak vay halimize. Mesela safinaz hanım kaç doğumlu, bunu bilmekle mükellefiz. Benim burada sadece safinaz hanımla biraz muhabbetim var, onun dışındakilerle merhaba merhaba. Selam veririm yanlış anlama, Allah'ın selamı ama mesafemi de korurum. Bizim olcay bey de filmlere meraklı. Senin gittiğin salonda capoeira var mı?
* Kah şuradan kah buradan, birbiriyle ilgisi olmayan sözler anlamına gelen bu deyim benim yazım tarzıma denk düşüyor. Tek paragrafta yeri geldi mi 50 değişik konuya girerim, ellisinin de kuyruğu birbirine değmez.