kim ne derse
ordayım
ordaydım bütün sinirimi ayaklarımın altından *sarı saçlıydı mavi gözlüydü dudakları pembeydi parmakları uzundu yüzü kemikliydi göğüsleri küçüktü sağ yanağında bir beni vardı sesini duy
duğumda cinler tepeme çıkardı
içimde kurtlar dolaşırdı parmaklarım karıncalanırdı yüzünü parçalamak
için çok isterdim tel tel kanlar sızdığını
hayal edip
kollarımı sıkardım kollarımı çaprazlayıp sıkardım kendime sarılıyormuşum gibi
olup sakinleşmek için biraz
dişlerimi yuttuğumu gördüm rüyamda
dişlerimi bir avuç yumuşak yapış kan içinde uyandım dişlerimi sıktım ağzımı ayırsam cinler işeyebilir yeşil
bu öfkelendim demek mi
illa dayak yedim ellendim istemeden avuçlandım korktuğumla alakalı döşeğime kimler yeşil
çocuk değildim delici maddeleri yanabilir tehlikeli maddeleri metal kutuları sıkıştırılmış gazları
içimde tutamıyorum öldüğümde götümü böcekler mi kemirecek
siyah beyaz fotoğrafta sümüklü saçı bitli ama kara gözleri parıl parıl
kara gözlerim öfkelendim demek mi
beni böyle çağırırsanız
nasıl çağırırsanız çığlık çığlık ağlayıp delirmiş gibi bu kendini kaybetmiş uzak dur dikkatli ol
beni böyle
seslenemezsiniz bağıramazsınız söyleyemezsiniz söylenemezsiniz
hayat devam ediyor-su gibi aksın bekliyorsunuz kıvrılsın damarlarınızda sakin bir serinlikle dolaşsın
bu demek mi
kafamı taşlar altına ezeceğim
kankemiktoprak üstünden üzerlikler biter
üzerlikleri uzun parmaklarıyla iplere dizer *sarı saçlarını yolup mavi gözlerini oyamadım
bu demek mi
siz bilirsiniz