Ortaokuldayken Derya diye bir kız Ulaş diye bir çocuğun paltosunun cebine aşk mektubu bırakmıştı. Ulaş otorite karşısında far tutulmuş tavşan gibi bir çocuktu. Fen öğretmeni Ayşe Harman bir kez bunu kaldırıp soru sormuş, cevabı aldıktan sonra "Otur evladım" demeyi unutmuştu da çocuk yirmi otuz dakika ayakta beklemişti. Neden sonra ders bitmek üzereyken çocuğun ayakta dikildiğini fark eden öğretmen "Oğlum sen niye ayaktasın?" deyince "Otur demediniz öğretmenim" demişti. Neyse bu Ulaş cebine konan aşk mektubunu görev bilip okul idaresine götürmüştü. Bir gün ders sırasında idareden iki üç kişi baskın yapıp "herkes defterlerini açsın" deyip mektuptaki el yazısıyla kızların defterlerindeki yazıları karşılaştırmış, sonra da utanç içindeki Derya'yı alıp götürmüşlerdi. Yatay sınıfta bizim sıra bloku erkek diye bizim bloku es geçmişlerdi. Bir erkeğin bir erkeğe aşk mektubu yazabileceğini düşünmemiş ya da düşündürmek istememişlerdi. Ortaokulun saykodelik günlerinden biriydi.