ZEHRA ERKOÇ
yakı

kırık kemiğin sağalmasını
kuru sabundan toz -yumurta akıyla pek iyi karıştırıp
damar damar üstüne binmiş parmağın
sıcak suda ovuldu
----------çığlık atmayı
bilmiyor bu bebek ya ölse duymaz
üç gece başında
döşekte sağından soluna dönmüş terli
beyaz pazen kumaş üstünde sarı küçük çiçek çiçek
alnının ortasına parmağımı bastırıp
kuru deri pütürlü parmak ceviz karası parmak toz deliği parmak alnımın ortasında

uyuyordum uyandım aralık kapıya bakarsam gözüm kapanmaz. yorganım ağır yorgan kolum ağır bacaklarımı çok uzakta düşünüyorum sürekli. bu odayı hatırlıyorum halanın memeleri sarkıyor beyaz/ saçlarını tarıyor beyaz/ saçlarını iki yandan örüyor. masaldaki dev anasının memeleri beyaz/ biri bir omzunda biri bir omzunda sarkıyorlar dev anası hamur yoğuruyor. arkasından yaklaşıp memesine yapışıyorum dev sütü içiyorum beyaz/ dev anası benim anam. kimseler pişirip yiyemeyecek bundan sonra beni uykumdan. su damlıyor soba cızırdıyor bu odayı hatırlıyorum nem li

çıkmasına yakın
yakı kaşıntısı
kemik kaynadı ve şimdi tamamen

sesi çıkmıyor bu bebek ya ölse
al al mor mor bağırmadan
kaldı
alnı açık saç düşürme alnının ortasında
kuru deri pütürlü parmak ceviz karası parmak toz deliği parmak alnımın ortasında