Ömer Şişman'a...
Uyandınız mı?
Her sabah koridordan yatak odasına doğru seslenişiydi Ömer Abi'nin.
Uyanmadık abi. Uyanamadık, o son filmi izlemeyecektik.
Uyandınız mı sorusuna karşı [sigarasını yakmak için] çakmağı ararken yakalardım sabahları
ve cebinden çıkardı yine o çakmak.
Fuara gidilecekti. Bilmem kaç basamak. Ankara'ydı burası ve bazı şeyler dramatik.
İyileşemedik abi, uyanamadık da. Kitap da satamadık mesela, onun yerine FM oynadık.
|Bu yaptığınız çok ayıp| dendi bize. Evet ayıp biraz. FM oynarken beynimiz iki.
Şiir kitabı da satabilirdik, galiba yanlış anlaşıldık.
Gakkoş da yanlış anlamış olmalı ki bizi ikinci günden terk etti.
•
Uyandınız mı?
Uyandık abi, dereotlu poğaçalar için.
Ankara da uyandı bu duruma. [Hangi durum diye sorma]
Kazandığımız parayı alkole yatırdık,
bir bira içeriz diye girdiğimiz bardan sigara içilmiyor diye çıktık.
Bir şeyler açığa kavuşmuştu artık.
Uyandınız mı?
Ömer Şişman
Siz bizden önce uyandınız
Siz bizden önce hep.