VEYSEL OĞULCAN TÜNAY
ekmek aslanın ağzında çekirdek güvercinin

Çün bud ruhi tüst butperesti hoşter,
Çün bade zi can tüst mest hoşter,
Der hest-î aşk-ı tü çünan nist şüdem,
Kân nistî ez hezar hestî hoşter.1
Mevlânâ

Orada oturuyorduk, altı-yedi kişi. Her şeyin başladığı
yerde. Bade denilen efsunlu şeyi içiyorduk. Kardeş
savcılık mülakatına girmeğe gelmişti. Kadehin yanında
çekirdek, tuzlu, benim dudağım inceden hastalıklı.
Kabuğu çayıra fırlatınca güvercinler üşüşürdü,
EKMEK ASLANIN AĞZINDA,
ÇEKİRDEK GÜVERCİNİN.
Hatırla.

Kafaya sıkmağa gelmiştim ben aslında memlekete,
vallahi, şimdi sana biraz klişe gelebilir, meteliğe kurşun
atıyordum. İşten çıkmışım, saat dokuz, bir bilet parası var,
ortalık kan gölü, her şey olması gerektiği gibi. Kaldıramadım
 bunu. Nasıl becerebilir insan kendini.

Döndüm, adım attığım yere, etrafımdan, üç kez soldan,
ne zaman gebermeğe kalksam, renk renk,
döndüm ulan işte, döndüm, seni gördüm, stajyer misin
arkadaşa da verelim bir tane, titriyordu ses, uğultusu vardı,
nasıl becerdin kendini, anlat, ben nasıl kılamıyorum bütün,
yarattım biliyorum, o alemi ben, ben sen vurasın diye,
alasın, okşayasın diye.

Yarattım ben, en iyi yaptığım şey idi, başka zanaat bilmem.
Ne edeyim şeyhim, ettim, aldım elime, bir şeyler verdim. Onun
benden, kafamdaki kimyadan, arzumdan olduğunu sen
göremedin. Şükür, en iyilerimi vermişim.
Varlık, yarattığının kurbanı olur mu ey kardeşim.
Oysa ki bekledim, saymanı ve tokatlanmanı,
sarı çarşaf var idi yatakta, sol alt köşesi delik, oraya
bir şekil verdin, dikdörtgenmişim ben, sen busun dedin,
buradan kaçamazsın, çıkamazsın, ha nereye gidersin.
Görsen şaşarsın.

İmdi anlıyorum, gecenin bu saatinde, bir BEN
varmışım. Nerede güvercin nerede çekirdek.
O bade yalanmış. Kaçmışım. Biçimimle. Yaşamdan
önceki son an. Hem dahi Mûsî ile Îsî-i Meryem hakkıçün,2
sana yaşanması zor bir dünya bırakıyorum. Oysa
birbirimize söz vermiş idik.
Hatırla.

 

 

1 Senin yanağın put olunca putperestlik iyidir,
Şarap senin kadehinden olursa mestlik iyidir.
Senin aşkının varlığı içinde öyle yok oldum ki; yokluk bin varlıktan yeğdir.

2 Hem de Musa ile Meryem'in İsa'sı hakkı için. (Şahsî, Ey Serâser Âleme Sultân Süleymânum Baba)