Bu sabah kanlı ay tutulacak
tutulmayı
sesli Kur'an meali dinleyerek beklemeye karar verdim
Kamer masalıyla
gözlerimi kapadım hayali-uykuya
alacalı ışıklar aldı odayı
gözümü açtığımda
bir girdap vardı televizyon ekranında
uğultu kapladı kulaklarımı
#O
gün
insan
yaptığı,
söylediği
ne
varsa
yüzleştirilecektir.
O
gerçeği
yalanlamıştı.
Yazık sana, yazıkinsan başıboş bırakılacağını mı sanıyordun?#
Buranın yaşam koşullarına hazırlıklı gelmemiştim
ama korkmuyordum
merak da etmeye başladım
sadece insanların yaşadığı bir yerdeyim sandım.
(Koro-kanon)
Sonra her yer yavaş yavaş üşüten soğuk oldu
gök gürledi
şimşekler çaktı
üç cadı belirdi.
Devam edersem bu yola
ve devam edeceğimi
felaketi çağırdığımı
ve felaketin geleceğini söylediler
felaket,
zamansız boşluğa sürükleyen
temkinsizlikten gelen.
Lanetlendim.
Düşmeye başladım olduğum yerde
benim olmayan hareketlerle.
Yaralandım
izler oldu her yerimde.
Vücudum beyin sinyallerimi harekete dönüştürmüyor artık
Ben düş demeden o düşürüyor kendini
Ben ona sürt demeden sürtüyor derisini
İtirazımı duymuyor
Ama bu vücut aynı benimdi.
Gel zaman git zaman
lanet kahreden bir büyüdür
ne kadar zaman geçti bilmem
yine
(Koro- kanon)
Şimşekler çakarken, gök gürlerken
açıklıkta üç cadı
lanet nasıl bozulur
fısıldadı
+
lanet
gerçeği ararken bozulur
o, temkinsizliğin kendine çektiği bir büyüdür
+
gerçek hepimizden daha diri, hareketli,
hatta somut
+
onu yalanlayanların vay haline.
Kanayan dizin
hâlâ acıyan izlerine rağmen
düştüğün yerden kalkarken
her defasında,
yırtıklarından
yeni bir düş
hiç gidilmemiş
yeni bir kaf dağı
yarattığı
benim değil onun dağı.
Eğer onu izlersem
benim yırtıklarımdan
bir krater
ben yaratırım.
Yeni bir krater dağı
sözlerle anlaşmadığımız,
sesler;
suya düşen bir dal
yaprağa vuran havanın sesi
yalancı su sesi olur mu?
bizim sözlerimiz yok
bizim yalanlarımız yok.
Yeni bir krater dağı
çikolata şelalesi olan
altın sikler
altın amcıklar
ve bir meleğin yeryüzündeki son kallavi akşam yemeği:
İmparator Beğendi.
Gerçeklikten
yukarı çıkarken
anlamı olan her şeyi unutup
hakikat bu
cennet bu
gerçeklikten yukarı çıkarken
merdivenler bitince biraz ileride
tren garında
ölmüş tüm meleklerimiz hemen girişte bize mihmandarlık etmek için beklemekte
binince doğru trene
hakikat
cennet
eğer izlersem bu yolu.