AHMET AKTAŞ
sado-mazoşistin çıkaramadığı sesler

Gün boyu Opeth dinleyip onlar gibi bağırmak istedim
Abramovic'in 78 performansını bildin mi,
dramatik bağırma. bilmediysen burda

                                                                   [Abramoviç, 1978, AAA AAA]

Beynim; dokunmaları, imajları, belirsiz hisleri, sinirleri toplayan bir manyetik alan bence
Ağırlığı yavaş yavaş kayboluyor
yazarın kendini öldürmesi?
öldüm ki.

Ölünün kanı olmaz. Ben onunla yazmak isterim.
Ama mor olacak. Kesilmiş kurtlanmış kurumuş bir butun ucuyla. Kol da olur,
kanlı topraklı bir insan kolu.

Ölmeyi yediremiyorum ben kendime, öleceğimi düşününce zaten ölüyorum.
ölü buluyorum kendimi. Sonra ha gayret
öl diril o halde yazıyorum

Bence psikanalistlerin bu kendini izleme olayında bize çok yardım etmesi lazım. Valla bunları yazarken bile kafayı yiyorum. Ulan kendimi bırakamıyorum daha ne olsun
Kendimi bırakınca kendimi izliyorum
Bırakmak olmamalı o zaman. ya da bırakmak mı dememeliyiz

Kendimi bırakınca kendimi izliyorum
Kendimi bırakmamalıyım? Cık
"olmalıyım" bana sorunsuz göründü yazmayla ilgili.
ama çok geniş. şöyle demeli o zaman. "yazmakta olmalıyım"
e tamam da
olamıyorum. Yazarken yazmakta olamıyorum.

Kahretsin ben pornografik bir kimim                                                                             
yazmadan, size baktırmadan edemedim.                                                                                  
Sağolasınız varolasınız.
Mutlu ve huzurlu günlerde olasınız

ne dedim,
kendimi bırakamıyorum, bırakırsam kendimi izliyorum.
ama sürgit halim daha çok
bırakılmış gibi duran kendimi izlemek,
onun yerine konuşmak. Şimdi yaptığım gibi mesela.
o halde kendimi bırakmıyorum diyemem.
Kendimi sarkıtıyorum [?]. Aynen
Kendimi sarkıtıp ona bakıyorum. Hmm
diyorum. Gözlerimde dikkat kesilmiş ifade,
saçım dökülmüş, kocaman bilim adamı gözlükleri.
Biraz yabancı, abartılı tavrım. Hmm, diyorum
bunu hiç demese miydim?
bir yerlerimi keseceğim, onlar kesecekler.

Kendimi sarkıtınca, kendimi tutarak bırakıyorum.
Yazarken yazmakta olmaksa iki şekilde olabilir. Kovayı
elinden bırakırsın, suya çaat çarpar dolar sonra ağır ağır çekersin onu.
çekmeye uğraşırken de zaten onu izlemeye vakit bulamazsın.
ya da
balıklama dal kuyuya. orda kal.
uyanınca da kuyudan çıkmış bulursun kendini.

Yazmakta olmak bir tekinsizlik hali yani. Atla, düş, çık, pat-pat.
kendimi sarkıtırken tekinsize kayıyorum.
tekinsize kaymışsam, ani yaşamda kalma tepkim bu benim.
[zihinsel bir şeyde görülen koyna kucağa]

ıııh. Sanki nerden geldim buraya.
sakinledim mi

biraz*.